İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kurtuluş’a Çırpınan Fakir Bunu Bil!

Kurtuluş’a çırpınan fakir bunu bil!

Ömür boyu acılar içinde şu yutkunup duran

Huzur verici sahile ulaşmak için çırpınan fakir

Dalgalar gece karanlık girdaplar içindesin

Sahildeki mutluluktan bihabersin

Sonunda meltemle misk kokusu gelir

Yaban mersinleri örülü o yerden

Saçlarına takılı taçlardan defne yayılır her yana

İlk adım ben kimim diye merak etmekle başlar

Görürsün duyarsın düşünürsün

Hayrı ve şerri

Faydalı ve zararlıyı ayırt edersin

Çekişmeler içinde menfaatin çekse de seni kötülüklere

Düğümleri açarsın talihinden

Doğru ve zararlıyı fark edersin

Çoğu bilinmezi bilir

Çoğu imkânsızı mümkün kılarsın

Baştan ayağa ilim dolu taslardan içersin

Kalbin, beynin, konuşma duyun

Tüm vücudun hücrelerin

Gözün kulağın hepsi açılır ilimle

İlim mânâ âleminden benliğini vermez önce

Sorarsın yaradılıştaki ilk âlimi

Alırsın içinden bir cevap

Baban mı cahil annen mi

Kendin cenin’ken neydin

Büyüdün içinde büyüdü mânâ

Kimdi bunu bağışlayan şimdi bildin

Anne rahminde seni kollayan kimdi şimdi bildin

Annenden ayrıldın

Akciğerlerin ilk havayı soludu

İçine çektiğin havayı veren kimdi

Ciğerlerine çektiğin hava kimdi

Şimdi bildin

Derince bir nefes çekip

İhtiyaç duydun konuşmaya

Konuştun

Duydun adını zikrettin şimdi bildin

Daha tohumken hangi bedenin rahminde

Hangi gün geleceğini bildin

Eğitimin nerede başladı bu her şeyi nasıl bildin

Kalu bela’da beli diyeli sen her şeyi bildin

Hedefsiz yolda amaçsız salınarak yürümek niye

Mümkün mü unuttuklarını hatırlamak

Otur biraz kendini düşün

Küçücük tohum idin

Anda kâinatı içinde taşıyan

Orada içinde o inci

Her daldığında nasibine çıkar

Sakin ol huzur verici sessizliğe uy

İyi araştır her şey sende

Tümü sende saklıdır

Yaratılmamış yer gök

Bunlar arasında türlü nebat hayvanat

Eğlenmek değil gayesi

Hak ve hikmeti bulmak

Ama çoğunluk bilmez bu yüce gayeyi

Yesari Abdal der yaratılmadı hiçbir şey boşuna

Geri dönecek suret aslına

İyiyi kötüyü bil ki eresin kurtuluşa

Akıldan büyük ölçüt yok bunu bilesin ki

Fırtınaları aşıp gerçeğe ulaşasın

Mehmet Özgür Ersan

11th May 2015, Mehmet Özgür Ersan tarafından yayınlandı

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir