Onlar öncüydü, karanlığın habercisi, Mesih kisvesi altında, Deccal’in rahipleri. Aziz Yuhanna’nın dediği gibi, sayıları çok, Dindarlık maskesi altında, yalanı dokularlar çok. İncil’i silah gibi kullanırlar…
Yazıların kategorisi: “ŞİİR”
Yeni bir rengi keşfetmenin keyfiyle, Boyuyoruz ömrümüzü umutla. Tenimize düşen yaralarla da bezeniyor, Her bir an hikayemizle. Ne kadar yelkovan akrebe darılırken, Kabuk da bağlasa…
Yan yana ve sessiz konuşursunuz, Duymaz sizi ağaçların altı. Sevişen kız bıraktığı ter kokusu, Hatırlatır güzelliğini ve azap verici sarhoşluğunu. Yaşamanın her daim çıplak artık,…
Gökyüzünde yıldızlar kayarken, Ben seni bekliyorum sessizce. Gözlerimde yaşlar akarken, Melekler fısıldıyor teselliyi. Sen gelmiyorsun. Nedenini bilmiyorum, Nedeni yok işte, Yok hiçbir sebebi. Seni beklerken…
Korkuların upuzun boy aynası, Ten soğur, söner duygu, hayaller unutulur. Kalem kırar boynunu aşklardan sözcüklere, Bir iki kırık dize, Bir iki geçmiş zaman Süzülüp girer…
Hepsinin gelmesini bekleme, Bir kişi gelmeyecek. Alışmayasın diye, Korkmayasın diye, Düşünesin diye. Kendine yetmen için, Herkesin kaçtığı yerlerde Sen kaçmayasın diye. Gelenler gitmeyecekmiş gibi, Doğumda…
Yağmurda yürüdük kadınımla, Hayatın vahşi güzelliklerinden bahsettik Aytuğ’la. Saçlarımız dökülse de, gözlük numaramız artsa da, Düşlerimize ulaşacağız inancıyla gezdik hala. Aşklar yeniden filizlenir mi hevesimizden…
Gözlerin birer deniz, dalgalarında hüzün, Yüzün bir ay parçası, ışığıyla gönlümü süsün. Saçların birer karanfil, kokusu mest ediyor, Sesin bir bülbül sesi, ruhuma neşe veriyor.…
Güneş batarken gökyüzünde, Renkler dans eder birer perde. Yansımalar düşer yere, Bir gölge oyunu başlar her yerde. Uçan bir kuş, dalgalanan yaprak, Hepsi birer gölgeye…