Haşa ki bizim Semahımız Oyuncak değildir
O bir aşk halidir Salıncak değildir
Her kim ki Semahı Bir oyun sayar
Mü’min diye Cenaze namazı Kılınır değildir…
Deruni Düştü Nefesinin Şerhi ;
Semahı vahdetten doğdu abitap
Vahdet Semahı yani vecd ile aşk ile Hakka erişilen semahtan doğdu abitler yani Allah’a ibadet eden, kul.Semah, Arapca kökenli bir sözcüktür. İşitmek, uçmak ve gökyüzü gibi anlamları vardır.Bir inanışa göre semah ilk defa Arş-ı Ala’da kurulan Kırklar Meclisinde Kırklar tarafından dönülmüştür. Yeryüzünde dönülen semah bu semahı yad etmek içindir. Bu yüzden semah yürünürken, “semahımız Kırklar Semahı olsun” diye dua edilir.
Hz. Muhammet, Miraç dönüşü Kırklar Meclisi’ne uğrar. Selmani Farisi bir üzüm tanesi ile içeri girer ve Hz. Muhammet’e; “Ey yoksulların hizmetçisi! Bu üzüm tanesini bize paylaştır.” Der. Cebrail bir tabak getirir ve Hz. Muhammet onun içinde üzüm tanesini ezip şerbet yapar. Bu şerbet, Kırklar’dan birinin dudağına değince tümü kendinden geçer; kalkıp; ““ya Allah””diyerek semah döner. Semah o gün bugündür erenler meclisinde dönülür.
Bu duada şunlar söylenir; “semahlar saf ola, münafıklar berbat ola, gönüller abad ola. Yiğitler meydan ola, yardımcımız mert ola. Hizmetlerimiz boşa gitmeye, seyir için olmaya. Hak için ola. Döndüğümüz semahlar Kırklar’ın döndüğü semah ola. Birliğimiz, dirliğimiz ve beraberliğimiz kaim ola, daim ola. Dergah-ı ilahiye kayıt ola. Gerçeğe Hü.”
“Bütün evren semah döner
Aşkından güneşler yanar
Aslına ermektir hüner
Beş vakitle avunmayız”(Hüdai)
Hakkın sırlarına ermek isteyen, kainatın sırlayıyla yunmak isteyen her talip her nasipli Semahla kendi Miracını yaşamalıdır.
Enver tahtından saraya düştü
Hak kendi nuru olan Enver Tahtı yani Hakkın Nurunun olduğu yerden bu nur saraya düştü yani cennete böylece ruhlar Hakkın Nurundan Halk edildi. Cennette onlara Ruhlar yaratılınca Allah onlara Elest Bezminde ya da Bezmi Elest Cenab-ı Hak ruhları yaratıp, onlara Rabbiniz değil miyim, meâlinde: “”Elestü Bi-Rabbiküm”” buyurduğunda, ruhlar: “”Evet Rabbimizsin”” meâlindeki Kalu Belâ diye cevap verdiklerini bildiren Kur’andaki bir tâbirdir. O ses gelince Ruhlar şevk ile Saffat Suresinde bahsedilen Cem’de SEMAH’ın anlamını içeren Saffat Suresi Ayet 1.2.3 gereğince ‘And olsun o saf bağlayıp dizilere,o saflar tutturup sıraya dizilenlere,o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,o haykırarak şevk edenlere,o gögüs gererek durduranlara,o zikir okuyanlara.’ diyerek o sahneyi anlatmıştır.
Kavuştu bir oldu necmi mahitap
Nuru şahkı herbir deryaya düştü
Necmi Mahitap Yıldızların yücesi Mahitap Ay ile Yıldız yani Güneş ile Ay yani Muhammed Ali bir oldular. Kubbeyi Rahmanda Ali ile Muhammedin Nuru Ay ile güneş olup birleşti. Bu Nurun şavkı her bir deryaya düşüp bütün canlılarda var oldu. Herşeyin kaynağı Hakkın Nurundan kopup gelen Muhammed Ali’nin nurudur. Bu nur ile halk edildi cümle eşya cümle kainat cümle canlı cansız varlık ondan Hünkar Hacı Bektaş Veli ’72 milleti bir nazardan görmeyen bizden değildir.’ derken her yaratılanı bir görmeyenin Alevi Bektaşi olamıyacağını söyler.
Ezelden nur iken doğdu cihana
Gitti zulmet zahi oldu cihana
Ruhlar subut oldu geldi lihana
Sevan dün insanda sıraya düştü
Eveli Hakkın Nuru olan Muhammed Ali Nuru Cihana doğdu Ademin zahrına yerleşip bütün ruhlar adem-i delil-i sübut yani Kesin bir delilin bulunmasıyla melekler ademe secde ettirildi. Sevan ikinci şeyler yani sırayla insanlar yaratılıp bu ruhlar onlara zarh edildi.
Durur yerler döner arşı semavat
Yedi iklim yedi derya tamat et
Zahir batın ne var cemil kainat
Berrayı hattında karaya düştü
Dünyanın yer gök bütün kainatın döndüğünü yedi iklim yedi derya döner durur sen tamat et yani Mânâsız ve uygunsuz söz söyeleme zahir ve batın görülen görülmeyen ne var ise kainatta Berra ismi, Arapça bereket kökünden türetilmiştir. Anlam olarak gittiği yerlere bolluk ve bereket sunan kimse demektir. Yani denizden çıkıp karaya canlı varlığın çıkması anlatılmaktadır.
Evliya embiya hatemi adem
Zebur tevrat incil kurran’ı azan
Şerihatta rigat emri kırk mahat
En el hak edası araya düştü
Evliyalar Peygamberlerin Hatemi yüzüğü yani aslı yani ilki Adem yaratıldı. Zebur Tevrat İncil Kuran insanlığa indi. Şeriat Tarikat Marifet Hakkikat yani Dört Kapı Kırk Makam Enel Hak sesleri böylece insanlığın kulağına kadar gitti.
Deruni rivayet geldi hikmetten
Bu remzi fehmetten ehli vahdetten
Vema ersen laki illa rahmeden
Habibi hüdadan buraya düştü
Deruni Rivayet yani anlatılanlar geldi Hikmetten yani Hakikatten bu remzi fehmet bu işaretleri iyi düşün ehli vahdetten yani Vahdet ehlinden ol “Vemâ erselnâke illâ rahmeten lil’âlemîn” Enbiyâ suresi 107. ayette geçmektedir. Enbiyâ suresi 107. Ayet
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ Anlamı: “(Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” Muhammed insanlığa Rahmet için Dünyaya geldi.
Semahı vahdetten doğdu abitah
Enver tahtından saraya düştü
Kavuştu bir oldu necmi mahitap
Nuru şahkı herbir deryaya düştü
Ezelden nur iken doğdu cihana
Gitti zulmet zahi oldu cihana
Ruhlar subut oldu geldi lihana
Sevan dün insanda sıraya düştü
Durur yerler döner arşı semavat
Yedi iklim yedi derya tamat et
Zahir batın ne var cemil kainat
Berrayı hattında karaya düştü
Evliya embiya hatemi adem
Zebur tevrat incil kurran’ı azan
Şerihatta rigat emri kırk mahat
En el hak edası araya düştü
Deruniri vayet geldi hikmetten
Bu remzi fehmetten ehli vahdetten
Vema ersen laki illa rahmeden
Habibi hüdadan buraya düştü
Aşk ile
Abdal Yesari
İlk yorum yapan siz olun