İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

HZ. ALİ’NİN KENDİ CENAZESİNİ TAŞIMASI

Anadolu Aleviliği Bektaşiliğinde Halk arasında yaygın bir yazı-resim
İmam Ali’nin kendi cenazesini taşıyan devenin yularını kendinin
çekmesi temsil eden levhalar ‘Vilayetnamelere ve menakıpnamelere göre İmam Ali bir gün oğulları
İmam Hasan ve İmam Hüseyin’i yanına çağırır ve şöyle der: ‘Yarın sabah
bir Pir gelecek, bu pirin arkasında bir deve üzerinde bir tabut
bulunacak. Bu Pir beni Amcaoğlu Muhammed Mustafa’nın yanına
götürecek.’ Bu sözleri söyledikten sonra gözlerini yumar ve dünyasını
değiştirir. İmam Hasan ve İmam Hüseyin Pir’i beklerler. Bir vakit
sonra bir Pir gerçekten kocaman bir deve ile gelir. İmam Hasan ve İmam
Hüseyin Pir’in getirdiği
Kefenle İmam Ali’nin cenaze erkanını yaparlar ve tabutu deveye
yüklerler, Pir deve ile yoluna gider. İmam Hasan çevredeki muhiplerin
babanı bir yüzü kapalı bir Arap götürüyor sen izin veriyorsun
söylemlerine dayanamaz babası İmam Ali’nin tüm uyarına rağmen Arab’ın nikabını kaldırır Pir onlara güler bir yüzle
bakar. Bir bakarlar ki İmam Hasan ve İmam Hüseyin İmam Ali dirilmiş ve
kendi tabutunu çeken bir Arap deveci olmuş, buna çok şaşırır ve göz
yaşlarını tutamazlar ona doğru birden diğer muhiplerde koşarken Arap
ve deve tabutla birlikte ortadan kaybolur. İmam Ali göğe çekilmiştir.
Bu sahne de hasret ve sevinç gözyaşları birbirine karışır.
Gerçekten de İmam Ali Hakka yürüdükten sonra yüzü örtülü Arap bir
deveci çıkagelir;
Olay bir esrarengizlikte devam eder. Bir süre sonra İmam Hasan ve İmam
Hüseyin Arap Deveciye kim olduğunu öğrenmek için hamle yaparlar;
Böylece kendi cenazesi kendi götürenin İmam Ali olduğunu anladılar ve
müsaade edip çekildiler.
Deve gördün mü
Görmedik dediler
Örtüver eteğin
Sır meydanıdır!
-Pir Sultan Abdal
Ali’dir cesedin kendisi yuyan
Yuyup kefeniyle tabuta koyan
Ali’dir Devesin kendisi yeden
Hak ile Hak olan Arslan Ali’dir.
Şah Hatai
Hz. Ali’nin Hacı Bektaş-i Veli Dergahında bulunan temsili resimde neler anlatılmaktadır.
Alevi Bektaşi inancına göre Can ölmez ten ölür. Yunus Emre’nin de şiirinde söylediği gibi:
“Ten fanidir, can ölmez;
Çün gitti geri gelmez;
Ölürse tenler ölür;
Canlar ölesi değildir.”
şiarıyla canlar ölmez Hakka Yürür.. Devri Daim olsun denir. Burada ölmeden önce ölüp seyri sülük tamamlayamazsa 18 bin alemde devrini tamamlayarak temizlenip arı duru olup Hakka ulaşır.
Nesimi:Enel Hak dediği için derisi yüzülmüştür. Ben Tanrınınbir parçasıyım.Tanrı beni kendi suretinden yaratmıştır. Dolayısıyla ölen bedenim olacak Tanrı ölümsüz olduğuna göre ondan bana üflenen İnsan ruhuda yani canıda ölümsüzdür.
Anadolu Aleviliği Bektaşiliğinde Halk arasında yaygın bir yazı-resim İmam Ali’nin kendi cenazesini taşıyan devenin yularını kendinin
çekmesi temsil eden levhalar bulunur.
 ‘Vilayetnamelere ve menakıpnamelere göre İmam Ali bir gün oğulları İmam Hasan ve İmam Hüseyin’i yanına çağırır ve şöyle der: ‘Yarın sabah bir Pir gelecek, bu pirin arkasında bir deve üzerinde bir tabut bulunacak. Bu Pir beni Amcaoğlu Muhammed Mustafa’nın yanına
götürecek.’ Bu sözleri söyledikten sonra gözlerini yumar ve dünyasını değiştirir.
İmam Hasan ve İmam Hüseyin Pir’i beklerler.
 Bir vakit sonra bir Pir gerçekten kocaman bir deve ile gelir. İmam Hasan ve İmam Hüseyin Pir’in getirdiği Kefenle İmam Ali’nin cenaze erkanını yaparlar ve tabutu deveye yüklerler, Pir deve ile yoluna gider.
İmam Hasan çevredeki muhiplerin babanı bir yüzü kapalı bir Arap götürüyor sen izin veriyorsun söylemlerine dayanamaz babası İmam Ali’nin tüm uyarına rağmen Arab’ın nikabını kaldırır Pir onlara güler bir yüzle
bakar.
 Bir bakarlar ki İmam Hasan ve İmam Hüseyin İmam Ali dirilmiş ve kendi tabutunu çeken bir Arap deveci olmuş, buna çok şaşırır ve göz
yaşlarını tutamazlar ona doğru birden diğer muhiplerde koşarken Arap ve deve tabutla birlikte ortadan kaybolur. İmam Ali göğe çekilmiştir. Bu sahne de hasret ve sevinç gözyaşları birbirine karışır.
Bir başka anlatımda şöyledir
Gerçekten de İmam Ali Hakka yürüdükten sonra yüzü örtülü Arap bir deveci çıkagelir;
Olay bir esrarengizlikte devam eder. Bir süre sonra İmam Hasan ve İmam Hüseyin Arap Deveciye kim olduğunu öğrenmek için hamle yaparlar; Böylece kendi cenazesi kendi götürenin İmam Ali olduğunu anladılar ve
müsaade edip çekildiler.
Yine bir başka rivayette şöyle anlatılır;
Hz.Ali, Hakka Yürümeden önce Oğulları Hasan ve Hüseyin’i yanına çağırır ve derki: “Sevgili oğullarım, ben öldükten sonra, bir arap deve ile gelecek, benim bu fani bedenimi alıp götürecek . Ona mani olmayın. O yuyup, yıkadıktan sonra da bildiği yere defnedecek” der . Oğulları İmam Hasan ve İmam Hüseyin de babalarının bu vasiyetini kabul ederler.
Zamanı gelir ve Hz. Ali hayata veda eder ve sevdiklerinin arasından ayrılır. Bahsedildiği gibi; Arap kılığında bir insan yanında devesi ile Hz. Ali’nin evine gelir.
-Ben Ali’nin hayattan göç etmiş olanduğu bedenini almaya geldim. verirseniz götüreceğim der.
Babalarının vasiyeti olduğunu bildikleri ve henüz daha ölmeden Hz. Ali’ye nail olan bu olay babalarınca da ölmeden önce kendilerine bildirilmiş olduğundan kabul ederler. Arap; tabuta koyduğu Ali’nin ölüsünü deveye yükler alıp yola koyulur. Biraz zaman sonra; çocukları derler; niye elin Arabına verdik ki babamızı, biz kendimiz yıkayıp defnederdik. Arkasından koşup deveyle adamı durdururlar.
-Götürme ver babamızı derler.
Arapla olur olmaz. derken,
-Babanızın vasiyeti var veremem ben götürüp, yuyup, yıkayıp; defnedeceğim der.
-İmam Hasan ve İmam Hüseyin ise; Hayır olmaz, vasiyeti dahi olsa vermeyeceğiz. Biz kendimiz defnedeceğiz.
Onca uğraş ve çaba da sonuç vermez. Arap ile Ali’nin oğulları arasında itiş kakış sonucunda arabın elinden tabutu alırlar..
Bunun üzerine Arap, yüzündeki örtüyü açar ve;
-Ben kendi bedenimi almaya Arap kılığında geldim. Ben ölmedim, sadece bedenim öldü. Ben kendi kendimi götürüyordum ama; siz yerimi yurdumu belirsiz ettiniz, sizinde yeriniz yurdunuz belirsiz olsun’ der.
Alevi inancına göre; Hz. Ali ölmemiştir. Gökyüzüne süzülmüştür. O Tanrının süretinden yaratılmıştır. O gelecek olan Mehti’dir.
Yukarıdaki temsili resimde bu rivayeti anlatmaktadır.
7 Ulu Ozanımızından bu olay nefeslerine yansır;
Deve gördün mü
Görmedik dediler
Örtüver eteğin
Sır meydanıdır!
-Pir Sultan Abdal
Ali’dir cesedin kendisi yuyan
Yuyup kefeniyle tabuta koyan
Ali’dir Devesin kendisi yeden
Hak ile Hak olan Arslan Ali’dir.
Şah Hatai
Böylece Hz.ALİ; Hakka yürüdükten sonra, kendi cenazesi kendisi götürür Hz. Ali’nin Hacı Bektaş-i Veli Dergahında bulunan temsili resmidir.
 Aşk ile
Mehmet Özgür Ersan
Abdal Yesari
Resim :Hz. Ali’nin Hacı Bektaş-i Veli Dergahında bulunan temsili resmidir.
#şahhatayi #hz.ali #deve #sır #olay #cenaze #erkan
pir #hak #şah #hzali #universitelialevigenclerdernegi #uagd #yol #edep #karabük #aleviler #gençler #hacıbektaşıveli #pirsultanabdal #aleviyim #aleviyiz #alevigençlik

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir