Aşıkpaşazade atası Baba İlyas Horasani tarafından Anadoluya taşınan Vefai Tarikati ve onun kurucusu Şeyh Ebu’l-Vefa el- Bağdadi (bazıları -el Kürdi diyor herhalde Kürtlük bağlantısı yapmak için oysa Alevilik 72 millete bir nazarla bakar.) bağlılık göstermesi doğaldır.
15. Yüz yıl sonrası tarikat Zeyniyye Vefailiği ve Ebu’l-Vefa Vefailiği olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
15. Yüz yıl Osmanlı kaynakları ise Vefailik değil Zeyniyye Tarikatinden bahseder çünkü Osmanlı Devletinin en üst katmanlarında etkili ve Sünnî karakterli bir tarikattır. Zeyniyye tasavvuf çevresinin varlığı br Aşıkpaşazade’nin bu tarikatın önemli temsilcisi olarak saray çevresi ve elit bir kesimde devlet yöneticileri ile sıkı ilişkisi önemli vakıf arazileri ve mal mülkü olduğu biliniyor.
Böylece Baba İlyas Horasani’nin dayandığı halk tabanıyla torunu Aşıkpaşazade nin uzaktan yakından ilgisinin olmadığı ortaya çıkıyor.
Aşıkpaşazade atası Baba Ilyas Horasani Babai ayaklanmasından uzak tutmak için Babaileri Kefersud( Baba Ishak) ayaklandırmış diyerek ve olaya Seyit Menteş’i ( Hacı Bektaş Veli kardeşi) de ilişkilendirerek ve sonrasında dağılan tüm insanları atlayıp Hünkar Hacı Bektaş Veli nin zorunlu Höyük yani Suluca Karahöyük te tutulduğunu atlayıp isyana katılmadı diyerek garezli bir algı yaratıyor. Babailer dağıtanlar Anadolu ve Balkanlara gidenler kendisini ve ailesinin Sünnileşmesi ve Osmanlı siyasi ilişkilerine tepki olarak Alevi olan Hünkar Hacı Bektaş Veli ye bağlanmasını ise muhibana dönük ismi takarak karalıyor.
Bugün bir takım çevreler önce Hünkar Hacı Bektaş Veli’ yi Hoca Ahmet Yesevi bağlantısı ile Sünni göstermeye çalışıyor. Bir kısım Babai Ayaklanmasından kaçmakla suçluyor. Oysa ikisi de mesnetsiz Aşıkpaşazade kendi menfaatleri çerçevesinde Babai Ayaklanmasında Höyükte gözetimde tutulduğu gerçeğini en iyi bilen en yakın tarihçi iken Babai Ayaklanmasından kaçtı diyerek kendinin Atası Baba Ilyas Horasani’nin yolundan sapıp Sünnileştiği gerçeğini saklıyor. Hünkar Hacı Bektaş Veli nin sünni olması iddiasına gelince Hoca Ahmet Yesevi sonrası Yesevi Tarikatı postuna oturan Hünkar Hacı Bektaş Veli amcası Pir Abdal Musa Sultan’ın dedesi Kutbittin Haydar ‘ın Yeseviliği daha da 12 İmamcı bir çizgiye çekmesi sonucu ayrılan ve Afganistana gidip orada Nakşibendi Tarikatının kurucularını sünni olmasindan yola çıkıp Hünkâr Hacı Bektaş Veli ‘nin Yesevi kökeni ile sünni göstermeye çalışıyor.
Oysa Babailer isyan sonrası Anadolu ve Balkanlarda saklanıp sonrasında Hünkar Hacı Bektaş Veli ye bağlanarak Bektaşi olmuş süreklerine bakıldığında aslında Vefailikten çok Kızılbaş Süreği olan Şeyh Safiyuddin Erdebilin yani Şah Ismail’in dedesinin süreğinin erkan özelliklerini göstermektedir.
Osmanlının kuruluşunda Aşıkpaşazade dedesinin ve kendi süreğinin rol aldığı algısı ile yine Hünkar Hacı Bektaş Veli nin Osmanlının kuruluş dönemi ve Yeniçeri Ocağının temeli olan Yaya birliklerini Pir Abdal Musa Sultanla Bektaşiliğe bağlılığını çürütmeye bile çalışıyor.
Ertuğrul Gazi ve oğlu Osman Gazi ile Hünkar Hacı Bektaş Veli manevi desteğini Şeyh Edebali ve Seyyid Ahi Nimetullah’ın aracılığı ile yaptığını Anka ‘yı Maşrık eserinde Bektaşi Babası Haşim Baba Osman Gazi’ye Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin kılıç kuşattığını ve Ahi Evren ile Edebali de hazır bulunduğu Ahi Evren inde kılıç kuşandığını Edebali’nin kızını Osman Gaziye nikahladığı belirtiliyor.
Ayrıca Orhan Gazi zamanında Pir Abdal Musa Sultan eliyle Beyaz börk giydiğini biliyoruz. Otman Baba Velayetnamesinde Fatih Sultan Mehmet zamanında Istanbul’a gitmek için Babaeski’den yola çıkmış iken Otman Baba yanında bulunan ‘padişah kulu’na yani yeniçeri askerine sorar: ‘ bu kuşağındaki kılıç başındaki börk kimin nesidir ? Bunun üzerine Yeniçeri börk Hünkar Hacı Bektaş Veli kisvesi ve bu kuşağımdaki kılıç Murtaza Ali kılıcıdır.’
Ali( Alaaddin ) Paşa bütün askerlerinin başı Kızıl börk giydiğini kardeşinin askerleri çoğaldı sende başka börk giydir deyince Orhan Gazi Hünkar Hacı Bektaş Veli postunda oturan Pir Abdal Musa Sultan a danıştığı Hünkar Hacı Bektaş Veli yi temsil eden kisve elif taça benzer beyaz börk e icazet verdiği böylece Yeniçeri Ocağının temeli olan Yaya Askerlerin Orhan Gazinin has ordusu olarak oluştuğu biliniyor.
Kısacası toparlarsak 15. Yüzyıla kadar Karaman topraklarında bulunan Baba Ilyas Horasani oğlu Muhsin Paşa’ nın Osmanlı topraklarına geçmediği Selçuklu dan kaçan Babailerin muhip, derviş, gazileri ve tabanı sınırda Osmanlı’ya yaklaşıp kuruluşunda bulunduğu kendileri gibi Osmanlıya yakın bölgeye yerleşen Hacı Bektaş Veli, Şeyh Edebali ve Seyyid Ahi Nimetullah’ın Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi ile kuruluş zamanın da Pir Abdal Musa Sultan Sarı Saltuk Geyikli Baba Sarı Saltuk Seyit Ali Sultan ile kuruluş yıllarında Osmanlıya büyük destek sağlayan Gaziyan-ı Rum Ahiyan-ı Rum ve Baciyan-ı Rum eliyle destek olduğunu bugün tüm kaynaklarda bilinmektedir.
Oysa Osmanlı Fatih Sultan Mehmet ile değişen yapısında ise Baba Ilyas Horasani nin torunu Aşıkpaşazade 15. Yüzyılda Sünnileşen Osmanlı içinde yer almıştır. Babailerin yönetim kadrosu dolayısı ile devamcısı olduğu Vefai yönetici eliti Arap Zeyniliğinin temsilcisi olurken Babai- Vefai dervişlerinden ve kendi tabanlarından kopmuşlardır.
Horasandan Anadoluya gelen Erenler bugün Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin izinde Alevi Bektaşi kimliğini koruyarak devam ettirmektedirler.
Eksik noksan af ola
Aşk ile Hu
Mehmet Özgür Ersan
Yesari Abdal Çelebi 30.07.2019 Üsküdar
Kaynak :1)Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar Fuat Köprülü Diyanet Işleri Yayınları
2)Hacı Bektaş Veli’den Balım Sultan’a
Bektaşiliğin Doğuşu Rıza Yıldırım İletişim Yayınları
İlk yorum yapan siz olun